Kapalı Alanlarda Ozon Kullanımı

Kapalı Alanlarda Ozon Kullanımı

Kapalı alanlarda ozon kullanımı nedir, nasıl olur ve nasıl uygulanır, indoor hava kirliliği nasıl önlenir ve hava kalitesi ozon gazıyla nasıl yükseltilir?

Kapalı Alanlarda Ozon Kullanımı

Ozon gazı ile ilgili yapılan çalışmalarda elde edilen veriler sonucunda ozonun, fide üretim tesislerinin iç mekanlarda güvenli bir dezenfektan olarak kullanılmasının mümkün olduğu anlaşılmıştır. Ozon gaz formunda bir dezenfektan olduğu için, hem hava yolu ile hareket halinde olan hem de yüzeylerde barınan mikrobiyel yük üzerine etkilidir.Geleneksel fumigant uygulamalarında etkililik açısından dikkate alınan doz uygulama süresi kombinasyonları da araştırılmıştır.Yapılan araştırmalar sonucu yüksek mikrobiyolojik aktiviteye sahip kapalı ortamlarda hava yolu ile yayılan mikroorganizmaların kontrolünde güvenle kullanılabileceği ispatlanmıştır.

Kapalı Ortam (Indoor) Hava Kirliliği ve Hava Kalitesi

Son zamanlarda sıkça üzerinde düşündüren bir konu olan indoor (iç mekan) hava kirliliği insan yaşamını direk etkilemektedir.Indoor hava kirliliğinin, outdoor hava kirliliğinden kat ve kat daha fazla olduğu tespit edilmiştir.Şehir yaşantısı süren insanların zamanının %90'ını kapalı mekanlarda geçirdiğini göz önüne aldığımızda konu önemini daha da hissettirmektedir.Indoor hava kalitesinin yüksek tutulması, bulaşıcı hastalıkların çabuk yayılmasının önüne geçmesiyle beraber olası kronik hastalıklarının gerçekleşme oranını da düşürmektedir.Sigara dumanı, küf, kokular, toz indoor kirliliklerinden en geneli, kolay görülebilen ve kokuyla algılanabilenlerdir.Diğer etmenleri ise; gazlar, bazı kimyasallar, bakteriler, polen ve statik elektrik gibi zor algılananlardır.Standart bir ev bir yılda yaklaşık 18 kg. toza maruz kalır ki; bu tozlar yataklarda, yastıklarda, ahşaplarda yaşayan 15 tür keneyi evimize taşımaya yardımcı olur.Gözle görülmeyen bu canlılar yaklaşık olarak 45 gün yaşar ve 42.000 kadarı tek bir toz zerreciğinin üstünde yaşayabilir.Virginia üniversitesinin yaptığı bir araştırmaya göre; sadece toz keneleri yüzünden yılda 200,000 astım hastası hastaneye kaldırılmaktadır.Enerji kaybını önlemek amaçlı izole ettiğimiz binalar, enerjiyi içerde tuttuğu gibi çok az temiz hava alır ve hava kirliliğini içerde tutmamıza neden olur.İç mekanların temizliğinde kullandığımız çağımız temizlik ürünleri ve inşaat sektöründe kullanılan çeşitli ürünlerin (boya ve benzeri) ürettiği toksinler de bu kirliliğe bir ilave olur.

Hava kirliliği olan kapalı ortamlarda, solunum yolu rahatsızlıkları başta olmak üzere; baş dönmesi, halsizlik, göz yanması ve boğaz ağrıları görülebilir.Ayrıca alerji, depresyon ve kronik hastalıklara davetiye çıkarır.Genellikle çocuklar ve yaşlıların indoor kirliliğe hassas olmasıyla birlikte inşaası yeni bitmiş bir binaya yerleşen her yaş grubundaki insanın indoor kirlilikten dolayı yoğun olarak, fark etmeden etkilendikleri görülmektedir.Bir problemi ortadan kaldırmanın tek yolu, problemin kaynaklarını ortadan kaldırmaktır.Buna toksik olmayan temizlik maddeleri ve boyalar kullanarak başlanabilir.İyi bir havalandırma sistemine sahip olunmalıdır ki; çoğu hava filtreleri bu konuda yüksek verim sağlamaz.Basınçlı spreyler ve parfümler kirliliğin kendisidir.Bunları temizlik amaçlı kullanmamak gerekir.Oksijen moleküllerinin atomlara parçalanıp tekrar birleşmesiyle oluşan ozon gazı, indoor hava kalitesini yükseltmekte önemli rol oynar.

Yapılan araştırmalar ve çalışmalar sonucunda elde edilen veriler ışığında ozonun gaz formunda kapalı, iç mekanlarda dezenfektan olarak güvenle kullanılmasının mümkün olduğu, Ozon'un 100 mg O3/Nm3 dozunun 1 saatlik uygulamaası ile tam steril bir atmosfer oluşturduğu ve ortamda bulunan diğer malzemenin temizliği açısından bu kombinasyonun uygulanabilir olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Uygulama yapılan ortamın hacmine ve kullanılan ozon jeneratörün üretim kapasitesine bağlı olarak, daha yüksek ozon konsantrasyonunu daha kısa sürelerde de uygulayarak aynı etkiyi elde etmek mümkün olacaktır.